23 Aralık 2010 Perşembe

"ESKİ MOBİL HATIRALAR VE ETKİLERİ"

Öncelikle belirtmek isterim ki Mobil Lisesi pardon artık Anadolu oldu, Mobil Anadolu Lisesi adına dergi çıkartmak için çalışmalar yapılması çok güzel olmuş. Emeği geçen öğrenci öğretmen ve herkese teşekkür ederim.

Mobil Lisesinde 2001-2004 yılları arasında okudum. Bana göre önceki zamanlara göre mobilin güzel zamanıydı. Öğrencilerin başarıları, okul yönetiminin başarılı kişilerce yapılması mobil lisesini başarıya götürdüğüne inanıyorum. Mezun olduktan sonra başarı grafiği yükselmeye devam etmiştir.

Okulumuza bir türlü mobil lisesi diyemedik. Verilen eğitim sağlanan sosyal imkânlar yapılan faaliyetler ile “mobil koleji” ifadesini kullandık sürekli. Bizlere hocalarımızın verdiği eğitim, farkında olmadan öğrendiğimiz şeyler şu anda bile hayatımızı etkiliyor. Mobil koleji ile en güzel faaliyetlerin başında “BAHAR ŞENLİĞİ” geliyordu. Sonraki yıllarda yapılmadı yada yapılamadı. Bir devlet lisesinin bunu yapıyor olması çok güzeldi.

Lisede okurken MEB baskıları ile askeri disiplin kadar ağır olmasa da yakın şartlarda okuduk diyebilirim. Jöle yasak, kravat klasik lacivert olacak, gömlek üzerine okulun süveteri haricinde başka şeylerin giyilmesinin yasak olması gibi bir çok yasak sayabilirim. Beklide tek sıkıntı buydu.

Okuldaki edindiğimiz arkadaşlıklar, dostluklar hala sürüyor. Çok sık görüşme imkanı bulamasak bile buluşma günleri ayarlıyoruz sürekli. Artık kimimiz evlendi, kimimiz okuyor, işsiz olanlarımız var ama hep birlikte vakit geçirebiliyoruz hala, bunu mobilin bize kattığı sevgiden dolayı olduğu kanısındayım.

Okulda en kötü anım hocalarımızın birinden sebebini hala anlayamadığım bir tokattı sanırım. Koridorda dolanırken güler yüzle çağırmıştı yanına gittim ve bir anda güler yüzlü adam gidip kas katı psikopat birine dönüşmüş ve tokatı yemiştim. Şok içinde sınıfa girmiştim ne oldu bilemiyorum tokat yedim hocadan demiştim.

Zaman zaman komik görüntüler oluşuyordu okulun bahçesinde. Lise hayatım boyunca sürekli değişik hareketler ve değişik branşlara yöneldik. Kartal duruşu, gülle, disk başka var mıydı hatırlamıyorum. Beden eğitimi derslerimiz sabah ilk saatte oluyordu sürekli ve ilk saatte okulun yarısı dışarıda geç kalmış oluyordu. 30-35 kişi komik komik hareket yaparken diğerleri onlara bakıyor ve gülüyorlardı doğal olarak. 2003 de okulumuzun bahçesine halı saha yapılınca onunda kolayı bulunmuştu artık. Halı sahada sabah ilk saatlerde maç ayarlıyorduk hocada salıyordu kimseyi görmeden maç yapıyordu sadece adı maçtı. İlk 15 – 20 dakika sonra 2-3 kişi hariç kimsede ciğer kalmıyordu. Dersten yırtmış oluyorduk ama.

Liseyi bitirdikten sonra çoğu kişiyle ayrıldık görüşemedik. Herkes bir yere dağıldı. Ama sosyal paylaşım sitesi sağsolun çoğu arkadaşı yeniden bulup görüştük.

Mobil lisesi bizlere çok şey kattı. Hayatımda mobillin yeri ayrı olmuştur. Bu dergini çıkmasında emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Neden VamosBien’liyiz?




Neden VamosBien’liyiz?

ÇÜNKÜ FENERBAHÇELİYİZ!!!

Bütün Fenerbahçe’lilerin ortak noktası bir oyun olarak futbolu ve diğer spor dallarını sevmeleri ile sarı-lacivert renklere duydukları aşktır.

Peki ama neden Vamos Bien’liyiz ? Neden ayrı bir platform içindeyiz?

Çünkü:

Vamos Bien’li eşitlikten yanadır, hayatın her alanında olduğu gibi tribünlerde de hiyerarşiye karşıdır. Vamos Bien’li sarı-lacivert renk aşkıyla örgütlenmiş bütün taraftar gruplarını kardeş olarak görür.

Vamos Bien’li adaletten yanadır, haksızlığa boyun eğmeyendir. İsyancıdır… Haram zaferler yerine helal üzüntüleri tercih edendir.

Vamos Bien’li paraya değil emeğe ve yeteneğe itibar eder. Bu nedenle en pahalı olanı değil en iyi performans sergileyeni sahada terini son damlasına kadar akıtanı tercih eder.

Vamos Bien’li yalan haberle, yaygarayla, kavga, gürültüyle prim yapmaya çalışan, çıkar odaklarıyla işbirliği halinde kulüplerin içini karıştıran ya da onları yönetmeye çalışan medyaya ve medya mensuplarına karşıdır.

Vamos Bien’li tribünde şiddete karşıdır. Futbolun dostça rekabet olduğunu bilen Vamos Bien’li, toplumun liselerden başlayıp her alanına yayılan şiddetin gerçek nedenlerine eğilmeyip her konuda “bir terör” başlığı yaratma meraklılarına karşı olduğu gibi gündelik hayatın şiddetini tribünlere taşımak isteyenlere de karşıdır.

Vamos Bien’li cinsiyetçiliğe karşıdır. Kadınların da en az erkekler kadar takımını destekleme hakkını kabul eder. Kadınları tribünden uzaklaştıran her tür eylemin ve söylemin karşısındadır. Bu nedenle kadınları ve eşcinselleri aşağılayan her tür küfürün edilmesine karşıdır.
Vamos Bien’li ırkçılığa ve şovenizme karşıdır. Bu nedenle Türkiye’deki siyahi futbolcuların “Türkiye’de tribünlerde ırkçılık yok” yanılsamalarına, Diyarbakırspor ile yapılan her maçın Kürtleri, Trabzon ya da Karadeniz takımları ile yapılan maçların Lazları, Eskişehirspor ile yapılanların Tatarları, Fransız takımları ile yapılanların Ermenileri, Yunan takımları ile yapılanların Rumları aşağılama ve hakaret vesilesi olmasına karşıdır.

Vamos Bien’li yoksulların dışlanmasına, yıllarını tribünden Fenerbahçe’sini ya da kendi kulübünü izlemeye ayırmış on binlerin pahalı bilet politikalarıyla tribünlerin dışında bırakılmasına karşıdır. Aynı zamanda stada gelme olanağı bulamayan onbinlerin kendi sevdikleri takımı paralı kanallar aracılığıyla seyretmek zorunda bırakılmasına da karşıdır. Vamos Bien’li bütün spor karşılaşmalarının kamuya açık kanallarda gösterilmesini savunur.

Vamos Bien’li “izleyici”, “seyirci” ya da “müşteri” olmaya karşıdır. Vamos Bien’li taraftardır ve taraftar kültürünü yaşatmak isteyen herkesin yanındadır. Bu nedenle Vamos Bien’li en önemli değer olarak gördüğü takım formasının üzerinde özel şirketlerin reklamının alınmasına karşıdır.

Vamos Bien’li sponsorluk adı altında takımının isminin başına, sonuna, ortasına özel şirket isimlerinin konulmasına karşıdır. Sponsorluktan elde edilecek gelirin kulüp yönetimi, taraftar işbirliği içinde farklı kaynaklar yaratılarak çözümlenmesi gerektiğini savunur.

Vamos Bien’li taraftarların stadı bayram yerine çevirdikleri, sevdikleri renkleri destekledikleri, kendilerini ifade ettikleri pankart ve bayrakların asılmasına engel olan ve bu alanları reklam panolarıyla dolduran mülki amirliklere, özel şirketlere ve yönetimlere karşıdır.

Vamos Bien’li stada bayrak sopası sokulmamasına, deplasman seyircisi olmanın eziyet olmasına, stada deplasman seyircisinin alınmamasına, deplasman seyircisine uygulanan fahiş bilet fiyatlarına, karşıdır.

Vamos Bien’li tribüne güvenlik gerekçesiyle giren ama daha büyük bir güvensizlik ortamı yaratan polisin copuna, kalkanına, biber gazına, gaz bombasına, silahına, kelepçesine, saldırgan tutumuna karşıdır.

Vamos Bien’li merkezi hükümetin, mülki amirliklerin, yerel yönetimlerin, özel sermayenin çeşitli şirket gruplarının kendi çıkarları doğrultusunda başta futbol olmak üzere sporu kullanmalarına karşıdır.

Vamos Bien’li hangi kulüp olursa olsun karaborsayı teşvik ve organize edenlere ya da kulüp yönetimleri içinde bu yolla iktidar arayanlara, bu nedenle tribünlerde desteklenen şovenist mafyatik örgütlenmelere karşıdır.

ÇÜNKÜ;

Vamos Bien enternasyonalisttir, sarı-lacivert renge gönül veren herkestir. Lefter Küçükandonyanis’dir, Can Bartu’dur, Karnik Aslanyan’dır, Didi’dir, Dadcu’dur, Rapaiç’dir, Revivo’dur, Rıdvan’dır, Aykut’tur, Pierre Van Hooijdonk’dur, Alex de Souza’dır, Tuncay’dır, Anelka’dır, Appiah’dır ve adlarını sayamadığımız onlarca kişidir. Bu futbolcular milliyetleriyle değil futbol ülkesinin insanları olmasıyla kalbimizde taht kurmuştur. Bu nedenle FENERBAHÇE Türktür, Lazdır, Kürttür, Çerkezdir, Ermenidir, Rumdur, Yahudidir, Brezilyalıdır, Sırptır, Bosnalıdır, İsveçlidir kısaca halkların kardeşliğidir!…

Vamos Bien’li özgürdür, kimseye itaat ve biat etmez! Özgür düşüncesiyle kararını verir. Bu nedenle Vamos Bien’li katılımcı demokrasiyi destekler. Her Fenerbahçe taraftarının kongre üyesi olmasının ve yönetime aday olmasının koşullarının yaratılmasını destekler.

Vamos Bien’li emekten yanadır. Türkiye’de futbolcuların sadece üç büyüklerde oynayanlardan ibaret olmadığını, çeşitli liglerde binlerce futbolcunun bu meslekten ekmek yediğini bilir. Bu nedenle bu futbolcuların menajerler ve kulüp yönetimlerinin elinde bir köle gibi kullanılmasına karşıdır. Vamos Bien’li bütün futbol emekçilerinin örgütleneceği bir sendikal yapıyı destekler. Profesyonel Futbolcular Derneği’nin aktif hale getirilip, gerçek anlamda futbolcuları temsil etmesi gerektiğini savunur.

Vamos Bien’li demokrattır. Spor aleminin taraftar, sporcu, teknik yönetim, idari yönetim olarak bir bütün olduğunu bilir. Bu nedenle başta milyonlarca liralık bir bütçeye sahip olan Futbol Federasyonu olmak üzere spor federasyonlarının siyaset, mafya ve çıkar gruplarının rant alanı olmasına karşıdır. Vamos Bien’li milyonlarca insanı ilgilendiren sporları yöneten federasyonların genel kurulunun spor dünyasının bileşenlerinin en demokratik biçimde temsiline imkan verilecek tarzda değişmesinden yanadır.

Vamos Bien’li çevreye duyarlıdır. Spor kompleksi ve kulüp yardımı adı altında şehrin halk ve kent sağlığı açısından en güzel yerlerinin (Seyrantepe, Riva vs.) spekülasyona açılmasına buraların birer rant alanı olmasına karşıdır. Vamos Bien’li doğa ile uyumlu yapılan spor mekanlarını destekler.

Vamos Bien’li sadece futbolun değil tüm diğer amatör sporların da desteklenmesinden yanadır.

Vamos Bien’li tüm toplumun spor yarışmalarını izleyebileceği olanakların yaratılmasının yanı sıra tüm toplumun spor yapabileceği ortam ve olanaklarının yaratılmasından yanadır.

Vamos Bien’li sporun milliyetçiliğin besleneceği bir ortam değil uluslararası kardeşliğin pekiştirileceği bir ortam olmasını savunur.

VAMOS BİEN

www.vamosbien.org

Nice Yıllara 1907 UNİFEB




Nice Yıllara 1907 UNİFEB.

Üniversiteli gençliğini Fenerbahçelilik bilinciyle dona
tmak için gece gündüz çalışan ve tribünde beraber ter akıttığımız kadim dostlarımızın kuruluş yıldönümlerini en içten dileklerimizle kutlarız. Bu organizasyonun, değerini kaybetmeden uzun yıllar daha sürmesi için emeğini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler.

Vamos Bien ailesi olarak hepinizi tek tek kutluyoruz.

27 Temmuz 2010 Salı

ZMO GENÇ SAMSUN


ZMO – GENÇ nedir?

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası’ nın öğrenci komisyonudur. Üniversitelerimizin, ziraat, su ürünleri, balıkçılık teknolojisi, tütün teknoloji mühendisliği öğrencilerinden oluşur.

ZMO – GENÇ’ in Amaçları Nelerdir?

Ziraat Mühendisliği eğitiminin ve öğrenciliğinin sorunlarını araştırıp, öneriler geliştirmek, geliştirilen önerilerin gerçekleştirilmesi için girişimlerde bulunmak, bu konularda komisyonlar kurmak. Ziraat Mühendisliği öğrencilerinin bilimsel ve kültürel çalışmalar yapabilmesi için uygun koşulların yaratılmasına katkı sağlamak. Ziraat Mühendisliği öğrencilerinin, kendi sorunlarının ve ülke sorunlarının çözümüne yönelik kamuoyu oluşturulmasına çalışmak. Üniversitelere ve Ziraat Fakültelerine yönelik politikalar oluşturmak ve çağdaş, demokratik, bilimsel bir kurum olmasına katkı sağlamak. Ziraat Mühendisliği öğrencilerinin sosyal, kültürel, sanatsal gereksinimlerinin karşılanmasına katkı sağlamak.

ZMO Genç; 2004 yılından itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesinde temsil edilmeye başlanılmış olsa bile 2009 yılına kadar fakülte içinde ve dışında bir faaliyet gösterememiştir. 2009 – 2010 eğitim öğretim yılı itibariyle aktif çalışmalara başlayan ZMO Genç Samsun, ilk olarak diğer ZMO Genç yönetimleri örnek alarak yönetim kurulu oluşturmuştur. Haftalık toplantılar yaparak neler yapacağımız belirledik.

Toplantıların kayıt altına alınarak çıkan sonuçların ve gelişmelerin belgelenmesi, yıllar sonra gelecek olan ziraat mühendisi adaylarına bu zamana kadar neler yapılıp, nelerin yapılamadığı ve eksiklerin neler olduğunu gösterecek olan bir pusula’dır. Amacımız, elimizdeki imkânların daha iyi bir şekilde değerlendirirken yeni imkân ve olanakların oluşturulması ve daha da ilerici bir yapının oluşmasıdır.

Şube yönetimimiz ile sürekli görüşmeler yaparak ilk kez tanışma kahvaltısı düzenledik. Gelecekte neler yapılabileceğini ve yapmamız gereken başlıca görevlerin ve içinde bulunulan durumda nelerin eksik olduğunu tartışarak araştırarak bulmaya başladık. Önümüzdeki süreçte ise ZMO ve ZMO Genç hakkında tanıtıcı bilgiler içeren ve mesleğimizin tanıtılması ile bölümler hakkında sunumlar yapılması için fakülte dekanlığı yönetimi ile görüşmelere başladık. Bizlere her konuda yardımcı olan ve desteklerini eksik etmeyen Samsun Şube başkanımız Murat AKAR ve Yönetim kuruluna teşekkürü bir borç biliriz.

Yılsonu hedefimiz; yönetim kurulunun eğitim öğretim yılının başında değil sonunda yapılmasını sağlayarak hedef ve bilgi paylaşımını sağlarken yıllar sonranın hedef ve kriterlerini de ortaya koyan bir yapı gelişmesini sağlamaktır. Gösterişten uzak, bilgili, kültürlü, ahlak ve anlayış sahibi kişilerin oluşması da mesleğimize katacağı değerleri göz önünde tutmalıyız.

Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün dediği gibi milli ekonominin temelinin ziraat olduğunu unutmamalı, kendi ihtiyaçlarını üretemeyen milletlerin başka milletlerin kölesi olacağını unutmamalı ve mesleğimize sahip çıkmalıyız.

ZMO GENÇ Samsun



Hoşça kal Samsun 1907 UNİFEB


Lisans eğitimimi gecikmeli olsa da bitirmenin sevinci arkadaşlardan ayrılmanın hüznü... Hayatın yeni başladığı ve bundan sonrasının daha da zor olacağı günler beni bekliyor artık...

Üniversite eğitimindeki son yılında tanıştığım OMÜ 1907 ÜNİFEB ailesiyle. Çok hızlı ilerleme kaydettim. Web sorumlusu oldum ve bu görevi bırakıyorum mecburen.

Sizlerle tanışmam ilk olarak 1907unifeb.org dan ve forumdan takip etmeyle başladı. İlk tanışma derbiye denk gelmişti. Çok fazla kişi yoktu gelecek olan ama ilk organizasyondu benim için. Yazdırdım ismimi CANER ve arkadaşı diye… Maç saatine yakın zamanda buluşma yerine gittik arkadaşlar geldi sohbete başladık maçtan önce. Başkan Sefa listeye bakıyor, sayı tamam diyor ama Caner ve arkadaşı iyi ki de gelmemiş diyor. Yeni olunca belki başka Caner var diye ses çıkar(a)mıyorum. Neyse maç başlıyor, arada sohbet ediyoruz:

Sefa: “Merhaba tanışamadık kusura bakma, ben Sefa.”

Caner: “Memnun oldum, bende Caner.”.

Sefa : “Hangi Caner?”

Caner:“Listede adı yazılı olan Caner….”

Ve Sefa beni tanımamıştı, kabul etmemişti, kızarıp utanmıştı başkan…

Bundan sonra Vamosçu olarak Ünifeb ile beraber çalıştık Samsunda aynı stattaki gibi. Sezon boyunca vakit yarattık organizasyonlarımıza bir şekilde. Maçları beraber izlemek için yapılan organizasyonlar başta olmak üzere, halı saha maçları, sosyal sorumluluk projeleri, Ulu Önderi ziyaret, deplasman yolculukları…

Acısıyla tatlısıyla kimi zaman meşale yakıp inlettik Atakum’u, kimi zaman sessizce ayrıldık ama hep birlikteydik. Keşke Samsun’da daha önce tanışabilseydim sizlerle. Çok güzel günler yaşadık acısıyla tatlısıyla… Samsun defterini öğrenim hayatım açısından bitirdim ve şimdi artık sahaya inmenin, hep destek tam destek şartıyla statta desteklemenin zamanı geldi sarı-laciyi…

Sizleri tanıdığım için çok mutluyum. Tüm yönetim kuruluna, bizi destekleyen arkadaşlarımıza her şey için teşekkür ediyorum iyi ki varsınız...

Hoşça kal Samsun 1907 UNİFEB

VAMOS FENER


Siyah Beyaz Bir Film...

Fenerbahçemizin Beşiktaş ile yapacağı bilmem kaçıncı randevu için önceden organizasyona girişmiştik. Öyle bir zamandaydı ki vizelerimizin başladığı günlere denk gelmişti ama hep destek tam destek felsefesi ile çalışacak ve güzel bir organizasyon düzenleyecektik.
Kimimiz vizelerin öne erken alınmasından dolayı mabede gidemedi, kimimiz sınav stresine yenik düştü gelemedi yanımıza, bazısı vizeyi alıp gelmişti, kimisi ise takımını ve arkadaşlarını yalnız bırakmadı geldi. Maç saati yaklaşmış ve yavaştan gelmeye başlamıştı herkes. 40 kişilik yer ayırttırılmıştı. Gelenler oldu , gelmeyenler oldu sürekli artıyordu sayımız…Maçın başlamasına çok az bir zaman vardı ama sürekli geliyordu taraftarımız.. Maç ilk düdüğü ile 45in üzerindeki Ünifeb'li görevlerini yapmaya başladı...

Fenerbahçemize sonsuz güveniyorduk. Maç sonu içinde organizasyon yapmıştık önceden... Ürün sorumlumuz Hakan sağ olsun halletti, şehirden alınacaklarını alıp gelmişti 6alatasaray maçında olduğu gibi...

Maçı anlatmaya bile gerek yoktu. Maçın daha 2. dakikası
generALEX çıkmıştı sahneye zaten…Sonrası siyah beyaz film şeridiydi….

Maç bitti ve Fenerbahçe galip her zaman olduğu gibi…Tezahüratlarımız durmadı maç bitiminden itibaren… Kendimizi attık sahile... Yüreğimizdeki Fenerbahçe aşkı gibi meşalelerimizle durmak bilmeyen bir güç ile inlettik atakum sahilini…
Bir hesap hatası ile paramız artmıştı ve soluğu çiğköftecide aldık tüm ekip…

Organizasyon için çaba harcayan özel hayatlarında zaman çalan başta Sefa, Ege olmak üzere tüm 19 Mayıs Ünifeb yönetimine, bizleri yalnız bırakmayan kardeşlerimize teşekkürü bir borç bilirim…

Son maçlarımızı alıp şampiyonluğa ulaşacağız...

Bir sezonun sonuna geldik. İnişli çıkışlı bazen hüzünlü bazen dertli ama hep gülerek geçirdiğimiz sezon ardından limana yaklaştık, Fenerin ışığı göründü... Karanlıkları aydınlatıyor artık.

Birçok üniversitenin bitirdiği final sınavlarına 19 Mayıs anca girecek. Vizelerde alınan iyi veya kötü sonuçlar umurumuzda değil finallerde yüksek notlar alıp derslerimizi verip başarılara devam edeceğiz… Biz inanıyoruz bu savaşın galibi biz olacağız…

Kork bizden FF…

Kork bizden finaller...


amisos cnr